ADİ ORTAKLIKTA DEVREDEN KDV NİN KULLANIMI

ADİ ORTAKLIĞIN SONA ERMESİ DURUMUNDA DEVREDEN KDV’NİN, ORTAKLAR TARAFINDAN İNDİRİM KONUSU YAPILIP YAPILAMAYACAĞI

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29'uncu maddesinde;

"1. Mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak aşağıdaki vergileri indirebilirler:

a) Kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi,

b) İthal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi,

c) Götürü veya telafi edici usulde vergiye tabi mükelleflerden gerçek usulde vergilendirmeye geçenlerin, çıkarılan envantere göre hesap dönemi başındaki mallara ait fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi,

2. Bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tâbi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez.

3. İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir,

hükmü yer almaktadır.

Adi ortaklıkların tüzel kişiliği olmadığı için, gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmaları da söz konusu değildir. Bunun yanında, Adi ortaklık olarak faaliyette bulunulması halinde, ortaklığa stopaj ve katma değer vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmekte, adi ortaklıkların ortaya çıkan kâr veya zararı ise, adi ortaklığı oluşturan ortaklar tarafından, hisseleri oranında kendi kazançlarına dahil edilerek vergilenmektedir.

Adi ortaklıklar, KDV açısından ortaklardan ayrı bir mükellefiyete tabi tutulmaları sebebiyle, adi ortaklığın devreden KDV’nin ortakların kendi muhasebe kayıtlarında ve KDV beyannamelerinde hisseleri nispetinde indirim konusu yapmaları mümkün değildir.

Ortaklığın feshi nedeniyle indirim konusu yapılamayan KDV nin, sonraki döneme devrolunan KDV olarak kalması gerekmekte olup; devrolunan KDV nin iadesinin talep edilmesi veya ortaklar tarafından kendi adlarına verilecek KDV beyannamesinde "İndirilecek KDV" olarak beyan edilmesi de mümkün bulunmamaktadır.

Ayrıca, Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 58'inci maddesinde "Mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisi ile mükellefçe indirilebilecek Katma Değer Vergisi, Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez." hükmü yer almaktadır.

Yukarıdaki ilgili kanun hükmü çerçevesinde, adi ortaklık mükellefiyetinin sona ermesi nedeniyle sonraki döneme devreden katma değer vergisinin adi ortaklığın ortakları tarafından verilen yıllık beyannamelerinde, matrahının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması da mümkün bulunmamaktadır.

                                                                       Saygılarımla,

                                                                       BÜLENT KAÇAR

E-posta Girişi
E-Mükellef Girişi